Ağustos ayı ortasında, doğungünümü de kapsayan 2.5 günü İsviçre'nin pek bir şirin Chur kentinde geçirdim iş dolayısıyla.
İki tarafı dağlarca(Alpler) kuşatılmış Chur'a Zürih'ten tren ile 75 dakikada ulaşmak mümkün. Demiryolu çok bir meşhur Zürih Denizi kıyısına paralel döşendiğinden yolculuk keyifli ve seyirlik. Uçak yolculuğunun yorgunluğunu bu yolda atabilirsiniz.
Chur'un bal dök yala sokakları ve havası muhteşem. Bu 35-40 bin nüfuslu kentte istediğiniz herşeyi ve fazlasını bulmak mümkün. Kışın kayak, yazın dağ bisikleti, tırmanış vb. sporlar Chur'luların hobileri arasında. Turistler için de bir istasyon görevi üstleniyor Chur.
Chur Avusturya sınırı tarafında, doğuda Graubunden kantonunda
Bu minik kentte sokak mobilyaları, evimdeki mobilyalardan daha özenli, kaldırımları Gülizar'a rağmen banyomdan daha temiz, havası dağlara rağmen kuru, taze.
Babam demişti geçenlerde;
"Daha 1980'lerin başında İsviçre'de sıvı yakıt tüketen teknelerin kullanımı yasaklanmıştı, elektrikliyi zorunlu yapmışlardı."
Evet yapmışlar, he dalga geçmeyelim İsviçre'de deniz mi var diye... Donanmaları olmayabilir ama göllerle bezenmiş coğrafyaları insana eksikliğini hissettirmeyebilir denizin.
Doğumgünümü, yolların kalıpla yapıldığı, bu minik kentte geçirdim ama ömrüme ömür katacağına (+10 min.) emin olsam da bu kadar steril bir ortamda hayat geçer mi bilemiyorum. Ha gidin ziyaret edin diyeceğim ama çok paranız varsa gidin. Geçenlerde okudum en pahalı şehirler listesinde Zürih ile Cenevre liderlik için kapışıyormuş.
"Bu yeşili görünce inek olup otlayasım geldi."
Anonim