Ruh halimi tartma ve yorumlama konusunda pek başarılı olduğum söylenemez...Ama bu dönemde de basküle çıkmazsam bir daha çıkabilir miyim bilmiyorum.
Şöyle ki;
"mutsuzum".
Tabi dostlarım hiçbir zaman mutlu bir insan olarak tanımlamamıştır herhalde süreli dönemler haricinde.
Mutsuzluğumun sebeplerini aramam gerekiyor aslında ama tercihimi gündelik meşgalelerden yana kullanıyorum.
Neden mutsuzum? Çünkü amaçsızım. Neden amaçsızım? Çünkü hedefsizim.
Her insan gibi arzularım var, ben de mutlu bir hayat hayal ediyorum mesela.
Güzel bir ev, güzel bir eş ve güzel çocuklar belki.
Sonrası daha zor, bunları elde ettiğimde başkalaşıcak mıyım diye soruyorum kendime? Bunlar gerçekten beni bu kasvetli havadan çıkarıp alacak mı? Sanmıyorum, çünkü problemsiz bir hayatı hayal edemiyorum ve etmek de istemiyorum sanki. Her zaman çözüm bekleyen sorunlar olmalı gibi...
Kendi arzularım ya hiç olmadığından yada Konya ovasında karşı şeritteki aracın farı gibi bir görünüp bir kaybolduğundan kendimi kısa vadeli problem çözümlerine adıyorum.
Kısa vadede en iyi potansiyel iştedir tabi.
Çeşitli işler, gerekli gereksiz birikir önünüzde, liste yapar haftalık program belirlersiniz. Listede üstesinden gelinen çözülen problemi veya tamamlanan maddeyi işaretlersiniz bir tikle.
Kendi problemleriniz için hiç ortaya koymadığınız bir emek bu, daha doğrusu benim.
Ama nasıl olabilirdi ki? Böylesine kağıda dökülebilirler miydi mutsuzluk? Yada bir tikle listeden silinebilir mi hedefsizlik?
Şu an mutsuzluk mu yoksa hedefsizlik mi daha kapsayıcı onu dahi söyleyemiyorum.
Hiçbir zaman olmadığı kadar yardıma ihtiyacım var gibi... Özellikle kendimden...